Geçtiğimiz hafta içinde Edelkrone'dan hatırlayacağımız Kadir Köymen, yeni bir anlayışla hayata geçireceği
Venture Builder girişimini
duyurdu:
Karbon Solutions. Sadece dijital ürünleri veya yeni kurulacak şirketleri kapsamayan Karbon, yeni bir şirket kurma veya büyütme modeli olarak öne çıkıyor. Karbon Model'e dair detayları
Google Drive‘daki dokümantasyonda bulabilirsiniz.
Hisse sahipliğinde yeni bir model ortayan koyan Karbon; şirkette çalışan kişileri 'geliştirici’ ve rutin işler yapan olarak ikiye ayırıyor. Şirket yönetiminde de çalışanların koyduğu emeğe göre söz sahibi olduğu Karbon'da, şirket yönetimindeki tüm süreçler ise dijital bir araçla, olabildiğince şeffaf yönetiliyor. Temel olarak birinci gruptaki sürdürülebilir bir değer üreten çalışanların günümüze kıyasla daha yüksek gelir (veya hisse) elde etmesini teşvik eden model aslında ESOP'a (‘Employee Stock Pption Pool’) farklı bir bakış olarak da görülebilir.
Karbon Model'in getirdiği/inandığı iki zorunluluk var. Birincisi; şirketin elde ettiği gelirin %80'ini birinci gruptaki çalışanlar sayesinde elde ediyor olması. İkincisi de şirketin karının 2/3'ünün tekrar şirkete sermaye olarak konulurken (bu da bir zorunluluk), ortaya çıkan yeni hisselerin %80'den fazlasının yine bu ilk gruba verilmesi (rutin işler yapanlar da daha düşük oranla da olsa bu hakkı elde ediyor), tahmin edebileceğiniz gibi böylece birinci gruptaki çalışanların hisse oranı şirket başarılı gittikçe artıyor.
ESOP için günümüz teknoloji dünyasından ortalama bir oran vermek gerekirse; kurucu ortaklar dışında hepimizin adını bildiği, çok hızlı büyüyen şirketlerde %5 civarında bir havuz ayrılıyor diyebiliriz. Karbon özetle hem bu oranı yükseltiyor, hem de daha kolay (dijital olarak) yönetilmesini sağlıyor.
Aslında tam da bir DAO (Decentralized Autonomous Organization) olarak yönetilebilecek bu kurgu nerelere gidecek zamanla göreceğiz. Ama sermayenin yoğun olarak gerektiği ve rekabetin her alanda çok fazla olduğu günümüz dünyasında Karbon Model yeterince sermaye çekebilir mi, söz konusu sermaye olmadan da başarı gelir mi soru işaretlerim büyük.
Diğer yandan daha önce de e-bültende bahsettiğim ‘profit sharing’ ve benzeri modellerin hızla yükselmeye devam edeceği de net bir gerçek olarak karşımızda duruyor.