Teknoloji devleri arasında negatif gidişatıyla sürekli gündem olan Facebook, Instagram ve yeni gelir modelleriyle güçlenebilecek WhatsApp’dan çok daha potansiyel vadeden kozunu oynadı:
Libra (
white paper). Daha önce konuşulduğu gibi sadece Facebook’a ait olmayan Libra, çoğunluğu ABD ve batı dünyası tarafından yönetilen çok sayıda ‘ortağa’ sahip. Cenevre merkezli ‘The Libra Association’ tarafından yönetilecek olan Libra’da FB dışında Lyft’den A16Z’ye kadar çok sayıda şirket bulunuyor. Hem Libra’nın direkt olarak kullanıma konulabileceği B2C platformlar, hem PayPal ve Coinbase gibi finans devleri hem de Silikon Vadisi’nin öne çıkan yatırımcıları işin içinde diyebiliriz.
Blockchain tabanlı olup akıllı kontratlar ile yönetilecek olan Libra, The Libra Association sayesinde fiat money ile sürekli desteklenerek fiyatı sabitlenecek (aynı Tether gibi). Hatta proje ortaklarına da arkada duran bu fiat money’nin faizini vadediyor. Akıllı kontrat yapısına rağmen daha çok bir dijital parayı andıran Libra, KYC sürecinden geçmiş milyonlarca kişinin online ödeme ve para transferi gibi ‘dertlerini’, bankacılık ekosistemi dışında çözüp global ve dijital bir para birimi olmaya çalışacak. 2020’nin ilk çeyreğinde devreye alınacağı konuşulan Libra’nın resmi kurumlarsa nasıl karşılanacağı, ki ABD’de şimdiden çatlak sesler çıkmaya başlamış, hala soru işareti.
Bitcoin ve diğer kripto paraların volatilite ve teknolojik kısıtlardan dolayı bir türlü ‘para birimi’ olarak kullanılamadığı bir gerçek, ancak sabitlenecek fiyatı ve arkasına bankalar yerine teknoloji devlerini alan Libra bu eksiği kapatabilir mi, şu an için pek sanmıyorum. Yine de proje sorunsuz bir şekilde işlemeye başlarsa Facebook ve çok sayıda iş ortağında geçerli, dijital bir para birimimiz (PayPal’ın içinde Dolar/TL değil de başka bir birim duruyormuş gibi) olabilir. Tabii bir de Libra sayesinde blockchain teknolojisi ve kripto bir varlığının yönetimi de rahatlıkla ‘halka inecek’ diyebiliriz ki bu da oldukça önemli.
Diğer yandan Türk Lira’sındaki volatilite hepimizin malumu, ancak yine de %50’ye varan un/underbank nüfusuyla FB’un en kalabalık ülkelerinden biri olan Türkiye projenin içinde yer alacak (hem association’da bulunmak hem de TL’nin fiat money’ler arasına girip girmemesinden bahsediyorum) mı… Bu da hem şirketlerimiz hem de devletimizin üzerine düşünmesi gereken bir soru.