Hem şirketler hem de komüniteler için Slack kullanımı ve Slack’e alışmak (ya da taşınmak) çoğu zaman sancılı oluyor. Yukarıda da görebileceğiniz gibi büyük komüniteler de Slack’in halihazırdaki durumundan rahatsız. Slack ise gelir modeli doğrultusunda paid customer’ları haricindeki kitleye çok da fazla odaklanmıyor. (Bu arada Microsoft Teams de kurumsal dünya için oldukça güzel bir Slack alternatifi olmuş diyebilirim.)
Her şirket ve komünite için doğru araç farklılık gösteriyor, Slack kadar bilinmeyen alternatifler belki de ihtiyaca yanıt verebilir nitelikte ancak yepyeni bir aracı da insanların hayatına sokmak hiç kolay değil. Slack’in yetersiz kalan onboarding süreci, üye sayısı arttıkça kanallarda ve post’larda kaybolunması, yetersiz e-posta özetleri ve öneri algoritmasıyla pazarda bir açık var ama Slack de bunu dolduracak gibi durmuyor.
RSS’den Twitter, Refing ve Nuzzel gibi uygulamalara kayan arama deneyimi sonrası; değişen dünyada önemi her geçen gün artan komüniteleri takip etmek de hala bir sorun. Bakalım pazarda yeni ve sağlam bir oyuncu kendini gösterecek mi?